Devir göstergesini belli belirsiz aydınlatan hüzmenin peydah ettiği akis , yeni harman sigarasından kurtulan duman güruhunu ,ilk üflenildiği esnada sanki cuma son ders zilinin akabinde bahçeye koşturan ilkokul talebeleri gibi gösteriyordu , köhne deri kaplamalı direksiyon simidinin hemen üzerini.Ve öğretmenleri tarafindan azarı işitince hizaya giriyordu , kelebek camın önünde bu çok çocuksu duman öbeği.
Uykusu kaçalı çok olmamıştı. Şoför mahalinin hemen arkasında oturduğundan kaptanın ardı ardına eklediği sigaraların peydah ettiği bu temaşa , aklına yalnızca uykusu kaçtıği geceler gelen beşbenzemez fikirlere kısa bir çay molası verdirtmişti.Hep böyleydi bu yeniyetmeliğinden beri. Ne zaman uykusu kaçsa : kasenin dibinde kalan çerez kırıntılarının tadlarının aynılığını , gerçek lezzetlerini bir bütün olarak yenildiğinde alınabildiğini. Yugoslavya denildiğinde , aslında yugo nun güney anlamına geldiğini fakat memleketinin hiç de o konumda bulunmadığını. Pele nin ne büyük bir tanrı vergisi yetenek olduğunu halbuki kendi futbolculuğunun sadece çok idman yapmanın olgunlaştırdığı vasat bir meyve gibi göründüğünü. Çernobil faciasından sonra sakat doğan bebekleri düşünürdü. Dünyada ki tüm insanlar bir anda yok olsa , sadece kendi kalsa. Ortalarda kimsecikler yokken , canının istediği markete girip istediğini yese, rastgele bir arabaya binip avrupayı dolaşsa , benzini biterse şayet bir digerine atlasa.Amerika ya gidemezdi , koca gemiyi kullanmazdı ki.
Acı bir fren sesi duydu .Ve son bir kez daha gördü Türk futbol tarihinde ki en acı kazaya gözlerini kapatarak tanıklık edemeyen ögrenci dumanlarını , Zoran Tamic.
Bu yazı ;
29 ocak 1989 , saat 9:30 da ,Malatyaspor ile deplasmanda oynanacak maç için yola çıkan Samsunspor kafilesini taşıyan otobüsün Havza ilçesinde bir kamyonla çarpışması sonucu yaşamını yitiren , Zoran Tamic ,Nuri Asan ,Mete Adanır , Muzaffer Badalıoğlu ve otobüs şoförü Asım Özkan'a ithafen yazılmıştir.
Yorumlar